
Kısıtlanan Değil Sınırlarını Bilen, Gücünü Gösteren Değil Duygusal Olarak Güçlü Bir Çocuk Yetiştirmek
Her anne baba çocuğunun daha iyi, daha başarılı saygılı birey olmasını ister. Çocuğu bu isteklerle büyütür, yetiştirmeye çalışır. Anne babanın yetiştirmedeki yöntemleri de çocukların gelecekteki hallerini büyük oranda etkilemektedir.
Her çocuk mizaç olarak birbirinden farklı olsa da büyüme yolunda suya benzetilebilir. Çünkü hangi kaba koyarsanız o şekli alır. Anne babanın çocuğa davranışlari, iletişimi hatta kendi yaşam biçimleri ve insanlarla iletişim biçimleri ilerde çocuğun karakterini şekillendir. Bu durumu dikkate aldığımızda anne babalar çocuk yetiştirmede ilk olarak şunları kendine sormalıdır.
Çocuğun kişiliği güçlü bir birey olması için;
Öncelikle çocuğun kişiliği için şöyledir, onu yapmak istemez, bunu sevmez diye söylemlerde bulunmamak gerekir. Aksi takdirde anne baba çocuğu kendi kalıplarına sokmuş olurlar.
Anne-babanın çocuğun hayatını kolaylaştırmaması; onun adına çözüm üretmemesi, öneri vermemesi önemlidir. Çocuk bir sıkıntısını paylaştığında, “Seni anlıyorum.” diyerek duygularını kabul etmesi; sonra “Ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sorarak “Sen, benden ayrı bir bireysin.” mesajı vermek bağımsızlaşmasına ve kendine güveninin artmasına yardımcı olur. Örneğin; “Gel beraber düşünelim.” diyebilirsiniz. Birbirinizle deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Rol yapma tekniği ile farklı durumlara yeni bakış açıları, çözüm önerileri getirebilirsiniz.
Normal gelişim sürecinde 2-5 yaş arası takıntılı dönemdir. Çocuklar sürekli aynı şeyleri tekrar edebilirler. Tekrarlar ve rutinler, çocukların dış dünyayı anlamalarına yardım eder. 4-5 yaştan itibaren bu takıntıların azalması ve yok olmalası gerekir. Tuvalet eğitiminde inatlaşmamak, yine temizlik üzerinde çok durulmaması takıntılar için çok önemlidir. Takıntıları beslememek, seni anlıyorum deyip duyguları kabul etmek ama takıntıların üzerinde durmamak gerekir.
Çocuğun zeka seviyesi yükseldikçe kaygı artabilir. Birkaç basamak sonrayı görebilirler. İlk olarak anne-babanın etrafa kaygılı gözlerle bakmaması da önemlidir çünkü onlar dünyayı önce bizim gözlerimizle bakıp görürler. Biz kaygılıysak, onlar da kaygı geliştirir. Kaygılarla baş etmede; kaygıları anlama, kabul etme, çocuğa çözüm ürettirme, baş etme becerisini geliştirme, onu rahatlatma önemlidir. Kaygılandığımızda kontrol etmeye başlarız. Defalarca aynı şeyleri sorduklarında sence deyip ona cevap buldurmak önemlidir. Espri yapmak, kaygıların giderilmesinde çok işe yarayabilir. Çünkü gülünce tüm kaygılar yok olur.
Eğer çocukta aşırıya giden ve çözüme ulaşılamayan problemler varsa anne baba ve çocuk birlikteliğinde değişmesi gereken bir durum seziliyorsa yardım almak gerekebilir.
Her nesil bir eser bırakır. Bu eserin ana mimarı ise anne babalardır.